Arena Bir . Морган Райс
ice altı dile çevrilen ve on kitaptan oluşan yetişkin gençlere daha fazla hitap eden en çok satanlar listesinde birinci sırada olan VAMPIR MEKTUPLARI serisinin yazarıdır.
Morgan ayrıca gene çok satanlar listesinde olan kıyamet sonrasını anlatan etkileyici THE SURVIVAL TRIOLOGY üçlemesinin ilk iki kitabı olan ARENA ONE ve ARENA TWO’nun da yazarıdır. Morgan yorumlarınızı dört gözle bekliyor, istediğiniz zaman iletişim kurabilirsiniz.
“İtiraf etmeliyim ki, ARENA 1’den önce kıyamet sonrası hiçbir şey okumamıştım. Sevebileceğim bir şey olduğunu düşünmemiştim… Fakat bu kitabın ne kadar bağımlılık yapıcı olduğunu görünce çok şaşırdım. ARENA 1, elinizden bırakmak istemediğinizden, gözleriniz kapanmaya başlayana kadar gece boyu okuyacağınız bir kitap. Okuduğum kitaplarda güçlü kadın kahramanları sevdiğim bir sır değil… Brook sıkı, güçlü, merhametli ve kitapta ayrıca romantizm de olmasına rağmen Brooke bununla yönetilmiyor… ARENA 1’i şiddetle tavsiye ederim. “
–-Dallas Examiner
1 Numaralı Çok satan dizisi! ARENA 1 distopyan bir kurgu dizisinin ilk kitabı.
New York. 2120. Amerika ikinci bir İç Savaş ile yok edilmiş ve haritadan silinmiş. Bu kıyamet sonrası dünyada, çok az kurtulan var ve birbirlerinden uzaktalar. Üstelik kurtulanların birçoğu büyük şehirlerde yaşayan vahşi çetelerin üyesi, avcılar. Kırsal alanlarda gezip yeni köleler, taze kurbanlar arıyorlar; böylece onları favori ölüm oyunlarında oynatabilirler: Arena 1. Rakiplerin en barbarca yöntemlerle ölümüne savaşmaya çıktığı bir ölüm stadyumu. Sadece tek bir kural var: kimse hayatta kalamaz. Asla.
Vahşi doğanın içinde, Catskill Dağlarının yukarılarında, 17 yaşındaki Brooke Moore, kız kardeşi Bree ile saklanarak hayatta kalmayı başardı. Kırsalda gezinen köle toplayıcı çetelere yakalanmamak için çok dikkatliler. Fakat bir gün, Brooke yeteri kadar dikkatli olamadığı için Bree yakalanıyor. Köle tüccarları onu aldı ve şehre, yani kesin ölüme götürüyorlar.
Brooke, bir donanma mensubunun kızı olarak dünyaya geldi; güçlü ve hiçbir zaman dövüşmekten kaçmaz. Kız kardeşi kaçırıldığında harekete geçiyor ve köle tüccarları yakalayıp kız kardeşini geri almak için her şeyi kullanıyor. Yolda, 17 yaşındaki, kendisi gibi hayatta kalmayı başaran ve erkek kardeşi kaçırılmış Ben ile tanışıyor. Beraber bu kurtarma görevinde bir ekip oluşturuyorlar.
Bundan sonrası ise kıyamet sonrası, ikisinin, hayatlarının en tehlikeli sürüşünde köle tüccarları kovaladıkları, New York’un kalbine kadar takip ettikleri macera dolu bir gerilim… Yolda, eğer hayatta kalırlarsa, hayatlarının en zor seçimlerini ve fedakârlıklarını yapmak zorunda kalacaklar ve her ikisinin de hiç beklemediği hisler yaşayacaklar; birbirlerine karşı beklenmedik hisler de dâhil… Kardeşlerini kurtarabilecekler mi? Ve kendileri de arena da savaşmak zorunda kalacak mı?
ARENA 1 Köletüccarları Üçlemesinin 1. Kitabı ve 85,000 kelimeden oluşuyor.
“Başlangıçtan itibaren ilgimi çekti ve bir daha da bırakmadı… Bu inanılmaz macera daha başlangıcından itibaren çok hızlı ve macera dolu. Bir tek boş an bile bulamayacaksınız.”
–-Paranormal Romance Guild {Dönüşüm}
“Harika bir hikâye. Gece boyunca elinizden düşürmek istemeyeceğiniz bir kitap. Sonu ise tam bir heyecan seli; o kadar muhteşem ki, daha sonra ne olduğunu öğrenebilmek için hemen ikinci kitabı almak isteyeceksiniz.”
–-The Dallas Examiner {Sevilmiş}
“Morgan Rice bir kez daha inanılmaz yetenekli bir hikâye anlatıcı olduğunu kanıtlıyor… Bu kitap vampir/fantezi türünün genç fanları da dâhil geniş bir kitleyi çekebilir. Hiç beklenmedik ve sizi şoke edecek bir sonla bitiyor.”
–-The Romance Reviews {Sevilmiş}
Genel Yayın Yönetmeni: Ferhat Bal
Morgan Rice Arena Bir
Orijinal Adı: Arena One
Yayýncý Sertifika No: 19845 ISBN 978-605-5391Kapak Tasarým: HayalEvi Baskı ve Cilt:
Barış Matbaacılık & Mücellit
Güven Sanayi Sitesi C Blok Topkapı-İstanbul
Tel: 0212 674 85 28
1. Baský 2013 (2000 adet) ELF YAYINCILIK
BÖLÜM 1
B İ R
Bugün diğerlerinden daha acımasız bir gün. Dağa doğru yaptığım yürüyüşümde acımasızca eserek bir kamçı gibi suratıma inen rüzgar, dev çam ağaçlarından süpürdüğü karları üzerime doğru atıyor. On beş santimetrelik karın altında kaybolmuş olan ayaklarım, bana aşırı küçük gelen çizmelerin içinde sıkışmış haldeler. Onları sağa sola oynatarak, ayak tabanlarımın nerede olduğunu anlamaya çalışıyorum. Aniden esen rüzgar o kadar kuvvetli ki, nefes almakta güçlük çekiyorum. Kendimi oyuncak bir kar küresinin içine doğru giriyormuş gibi hissediyorum.
Bree, Aralık ayında olduğumuzu söylüyor. Noel gününe kalan zamanı hesaplamayı sevdiği için, bulduğumuz eski bir takvimin üzerindeki günleri karalıyor. Bunu o kadar büyük bir hevesle yapıyor ki Aralık ayının henüz çok uzaklarda olduğunu ona söylemeye dilim varmıyor. Ona elindeki takvimin üç yıllık olduğunu veya dünyanın sonu geldiğinden beri takvim yapımı durduğu için, asla yeni bir tanesini bulamayacağımızı söylemeyeceğim. Ablalar bunun içindir.
Bree her halükarda inançlarına sıkıca sarılacaktır zaten. Onun için kar demek her zaman Aralık ayı manasına gelmiştir. Aksini söylesem bile fikrini değiştireceğinden şüphe ederim. İşte size 10 yaşına girmiş tipik bir çocuk.
Bree'nin anlamak istemediği şey, kış ayının buralara daha erken geliyor olduğu. Catskills'in1 doruklarında zaman ve mevsimler daha farklı şekilde ilerliyor. Burada, bir zamanlar New York şehri olan yıkıntıların üç saat uzağında yapraklar, Ağustos ayının sonlarında düşmeye başlayarak, gözün alabildiği yere kadar uzanan dağ sıralarının üzerine saçılıyor.
Takvimimiz bir zamanlar günceldi. Üç yıl önce buraya ilk vardığımız zaman yagan karı gördüğümde buna inanamamış ve hayretler içinde takvimi kontrol etmiştim. Takvim yaprağının nasıl olup da Ekim ayını gösterdiğini anlayamamıştım. Bu kadar erken gelen karın anormal bir durum olduğunu düşünmüştüm. Ancak kısa sürede durumun böyle olmadığını anlamıştım. Çünkü bu dağlar o kadar yüksek ve o kadar soğuklar ki burada kış, sonbaharı canlı canlı yiyor.
Eğer Bree takvimi çevirip, arka sayfalarına bakacak olsa, büyük ve kalitesiz harflerle yazılmış tarihi görebilir: 2117. Tabii, bu takvim üç yıllık. Kendini yaşadığı heyecana fazlaca kaptırdığı