Savaşin Armağani . Морган Райс
tanıdığı en cesur savaşçının filin dişlerine saplanmış bir halde havaya kaldırıldığını, ölürken bile kurtulmaya çalıştığını izlerken yüreğinin kapandığını hissetti.
“BABA!” diye bağırdı.
ONUNCU BÖLÜM
Thorgrin geminin pruvasında durmuş kılıcının kabzasını sıkıca tutarken, suyun derinliklerinden fırlayan devasa boyutlardaki deniz canavarına şok ve dehşet içinde bakıyordu. Canavar aşağıdaki kan kırmızısı suyla aynı renkti ve giderek suyun yüzeyinde yükselirken, o Kan Diyarı’nda zaten çok az miktarda bulunan ışığı büyük gölgesiyle kapladı. Kocaman çenelerini açtı ve düzinelerce sıra sıra sivri dişi ortaya çıktı; sonar, dokunaçlarını her yöne uzattı. Dokunaçlarından bazıları gemiden de uzundu ve adeta cehennemin derinliklerinden gelen bir yaratık ona sarılmaya çalışıyormuş gibi gözüküyordu.
Yaratık sonar gemiye doğru atıldı ve hepsini yutmaya hazırlandı.
Thorgrin ’in yanındaki Reece, Selese, O’Connor, Indra, Matus, Elden ve Angel silahlarını tutuyor, bu yaratığın karşısında korkusuzca dikiliyorlardı. Thor elindeki Ölüler Kılıcı’nı hissedince kararlılığının da arttığını hissetti ve harekete geçmesi gerektiğini anladı. Angel’ı ve diğerlerini koruması gerekiyordu ve yaratığın onlara gelmesini bekleyemezdi.
Thorgrin canavara karşılık vermek için öne sıçradı, tırabzanın tepesine kondu ve kılıcını başının üstüne kaldırıp canavarın ona doğru yandan gelen dokunaçlarından birine savurdu ve kesti. Kocaman dokunaç koptu ve tok bir sesle gemiye düşerek her yanı salladı; sonar tırabzana sertçe çarpana dek güvertede kaydı.
Diğerleri de tereddüt etmediler. O’Connor canavarın gözlerine birbiri ardına oklar fırlatırken, Reece de Selese’nin beline doğru inmekte olan bir başka dokunacı kesti. Indra mızrağıyla canavarın göğsünü deldi, Matus ucunda çivili top bulunan zincirini savurdu ve Elden baltasıyla dokunacı tek bir darbeyle ikiye ayırdı. Lejyon tek bir beden gibi canavara atıldı ve iyi ayar çekilmiş bir makine gibi ona saldırdı.
Canavar öfkeyle çığlık attı. Dokunaçlarından birkaçı kopmuş, gövdesi oklarla ve mızraklarla delinmişti ve bu koordineli saldırıya hazırlıksız yakalandığı belliydi. İlk saldırısı bu şekilde engellediğinden, daha da öfkeli ve yüksek bir çığlık attı, ta havaya sıçradı ve aynı hızla suya daldı. Suda iri dalgalar oluşturup gemiyi bir beşikmiş gibi salladı.
Thor bu ani sessizliğe şaşkınlıkla bakakaldı ve ir an için canavarın geri kaçmış olabileceğini, onu yendiklerini düşündü. Özellikle de yaratığın kanı suyun yüzeyinde toplanınca öyle olduğunu sandı. Ama sonar her şey fazla ani bir biçimde sessizleştiğini düşünüp kötü bir hisse kapıldı.
Yaratığın ne yapacağını anladığında çok geç olmuştu.
“SIKI TUTUNUN!” diye bağırdı diğerlerine.
Thor bunu söyledikten hemen sonar, gemilerinin sudan dengesizce yükseldiğini ve canavarın dokunaçlarının arasında havada kalana dek hareket ettiğini hissetti. Aşağıya bakınca, canavarı geminin altında gördü; dokunaçları geminin her yanını pruvadan kıça kadar sarmıştı. Kendisini büyük bir darbeye hazırladı.
Canavar gemiyi hızla fırlatınca, gemi bir oyuncak gibi havada uçtu; hepsi uçmamak için bir yere tutunmaya çalıştı. Gemi en sonunda şiddetle sallanarak tekrar okyanusa düştü.
Thor ve diğerleri daha fazla tutunmayı başaramadılar ve güvertede dört bir yana kaydılar. Gemi dönüp savrulurken oraya buraya çarptılar. Thor Angel’ın güvertede tırabzanlara doğru kaydığını ve çok geçmeden gemiden düşeceğini gördü. Uzanıp onun ufak elini yakaladı ve kız ona panikle bakarken onu sıkıca tuttu.
Gemi en sonunda dengesine kavuştu. Thor apar topar diğerleri gibi ayağa kalktı ve bir sonraki saldırıya hazırlandı. Bunu yaptığı anda da canavarın son sürat dokunaçlarını çırparak onlara doğru yüzdüğünü gördü. Yaratık gemiyi her yönden sardı, dokunaçları geminin yanlarından güverteye uzandı ve onlara doğru ilerledi.
Thor bir çığlık duydu ve Selese’nin ayak bileğine bir dokunacın dolandığını gördü. Dokunaç onu güverteden çekiyor, suya düşürmeye çalışıyordu. Reece hızla dönüp kılıcıyla dokunacı kesti, ama tam o sırada bir başka dokunaç Reece’in koluna dolandı. Giderek daha fazla dokunaç gemiye çıktı ve Thor bunlardan birini kendi bacağında hissederken etrafına bakındığında tüm Lejyon kardeşlerinin kılıçlarını çılgınlar gibi etrafa savurduklarını ve dokunaçları kestiklerini gördü. Ama kestikleri her dokunaca karşılık yerine bir yenisi çıkıyordu.
Tüm gemi dokunaçlarla kaplanmıştı ve Thor bir an önce bir şey yapmazsa hepsinin boğulacağını biliyordu. Gökte tiz bir cıyaklama duydu ve başını kaldırınca cehennemden serbest bırakılan iblislerden birinin uçtuğunu ve uçarken onlara alaycı bir ifadeyle baktığını gördü.
Thor gözlerini yumdu; bunun geçmesi gereken sınavlardan ve hayatının en önemli anlarından biri olduğunu biliyordu. Dünyayı unutup içine odaklanmaya gayret etti. Eğitimine. Argon’a. Annesine. Güçlerine. Evrenden daha güçlü olduğunu biliyordu. Ta içinde bir yerde bir takım güçler vardı ve bunlar fiziksel dünyadan çok daha üstündü. Karşılarındaki bu canavarsa dünyaya aitti, ama Thor’un güçleri daha üstündü. Doğanın güçlerini, bu canavarı taratan güçleri çağırabilir ve yaratığı geldiği cehennem geri yollayabilirdi.
Thor dünyanın etrafında yavaşladığını hissetti. Avuçlarından bir sıcaklık yükseldiğini ve bunun kollarına, omuzlarına yayıldığını ve tekrar geri giderek parmak uçlarının karıncalanmasına neden olduğunu hissetti. Thor kendisini yenilmez hissederek gözlerini açtı. Gözlerinden inanılmaz bir gücünü parıldadığını hissetti. Bu, evrenin gücüydü.
Elini uzatıp avucunu yaratığın dokunacına dayadı ve bunu yaptığında onu yaktı. Yaratık dokunacını yanmış gibi derhal bacağından çekti
Thor artık yeni bir insan olarak oradaydı. Arkasına bakınca, yaratığın başının geminin kenarında yükseldiğini gördü; canavar çenesini açıp herkesi yutmaya hazırlanıyordu. Lejyon erkek ve kız kardeşlerinin kaydığını, geminin kenarına doğru gittiklerini gördü.
Thor muazzam bir çığlık atıp canavara saldırıya geçti. Yaratık diğerlerine ulaşamadan ona doğru atıldı, kılıcını bırakıp yanan avuçlarını öne uzattı. Yaratığın suratına ulaşıp avuçlarını üstüne dayadı. Bunu yaptığı anda, avuçlarının yaratığın suratını yaktığını hissetti.
Canavar cıyaklayıp debelenirken ve onan kurtulmaya çalışırken, Thor onu sıkıca tutmaya devam etti. Yaratık ağır ağır dokunaçlarını gemiden çekti ve Thor bu sırada gücünün içinde daha da arttığını hissetti. Canavarı sıkıca tutup iki avucunu da kaldırdı ve yaratığın ağırlığının giderek göğe yükseldiğini hissetti. Çok geçmeden, yaratık Thor’un avuçlarının üstünde havada kaldı. Thor’un içindeki güç onu havada tutuyordu.
Derken, yaratık dokuz metre kadar havadayken, Thor döndü ve ellerini öne savurdu.
Canavar geminin üstünden uçarak ön fırladı; çığlıklar arasında taklalar atarak savruldu. Havada otuz metre kadar yükseldi ve en sonunda gevşedi. Büyük bir gürültüyle suya düştü ve derinlere gömüldü.
Ölmüştü.
Thor sessizlikte orada dikildi; bedeni hala ılıktı. Diğerleri de yavaş yavaş ayağa kalkıp