David Copperfield. Чарльз Диккенс
Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.
1
Müteazzım: Taazzum eden, büyüklük taslayan, mütekebbir. (e.n.)
2
Havi: İçinde bulunduran, kapsayan. (e.n.)
3
Sadme: Vurma. (e.n.)
4
Cebretmek: Zorlamak. (e.n.)
5
Avdet etmek: Dönmek, geri gelmek. (e.n.)
6
Sevkitabii: İçgüdü. (e.n.)
7
İndifa: Püskürme. (e.n.)
8
Merbut: Bağlı. (e.n.)
9
Muntazır: Bekleyen, gözleyen. (e.n.)
10
Beşuş: Güler yüzlü, güleç, gülümser. (e.n.)
11
Tafrafuruş: Yüksekten atan, böbürlenen. (e.n.)
12
Nankin: Deve tüyü rengi Çin bezi. (e.n.)
13
Gaybubet: Yokluk. (e.n.)
14
Hemşire: Kız kardeş. (e.n.)
15
Cebrinefis: Nefis zorlaması. (e.n.)
16
Rey: Görüş. (e.n.)
17
Beher: Her bir. (e.n.)
18
Nadim: Pişman. (e.n.)
19
Amuret, hem bir dana eti yemeği hem de geçici aşk demektir. (ç.n.)
20
Muvasalat: Bir yere ulaşma, varma. (e.n.)
21
Bir İngiliz ölçüsü. (ç.n.)
22
Mükaleme: Karşılıklı konuşma. (e.n.)
23
Mubassır: Okullarda öğrencilerin durumu ile ilgilenen ve düzeni sağlamakla görevli kimse. (e.n.)
24
Diksiyoner: Sözlük. (e.n.)
25
Mahzuziyet: Mahzuzluk, hoşlanma, hoşa gitme. (e.n.)
26
Himayekerde: Himaye edilmiş. (e.n.)
27
Nedamet etmek: Pişman olmak. (e.n.)
28
İtminan: İnanma, güvenme. (e.n.)
29
Libas: Giysi. (e.n.)