Batı Trakya'da Türk Edebiyatı'na Gönül Verenler. Анонимный автор
bahçelerini diken bürümüş;
Goncalar açmadan solmuş, kurumuş…
Figan ile uçmuş-gitmiş garip kuş!
Dağların maralı-ceylanı hani?..
Güzeller gelmişler güllü çeşmeye,
Yârin, yâresini açıp-deşmeye…
Kanatlı kuş gibi tez yetişmeye,
Yiğidin atıdır-küheylân hani?..
Maziyi yaşarken unutulur dert
Dedemi görürüm şanlı-şerefli…
Ecdadım yiğittir; soyum-sopum mert!
Ceddimi görürüm şanlı-şerefli…
Bizim aramızda var kopmaz bir bağ
Din, dil, kültür birdir.. geçse nice çağ,
Tümümüz kalırız haşre kadar sağ!
Ceddimi görürüm şanlı-şerefli…
Madde teni, mânâ ruhları besler
Ezeli ülkümüz sineyi süsler…
Kanımızı kaynatır hamasi sözler!
Ceddimi görürüm şanlı-şerefli…
Itri’nin Tekbir’i yüce bestesi
Tarihten yükselir dedemin sesi…
Toz pembe günlerin o saf neş’esi,
Kendimi görürüm şanlı-şerefli…
“Yarınlar Sizin Olacak” adlı çocuk kitabından: (Çocuklar için yazdığı şiirlerini bu kitabında toplamıştır)
Kitaplar kitaplıkta
Süs olmasın çocuğum…
Kitaplar kitaplıkta
Tozlanmasın çocuğum…
Kitaplar beyninizi
Süslemeli çocuğum
Kitaplar bir gün sizi
Beslemeli çocuğum…
Kitaplar yarın sizi
Hamallıktan kurtarır…
Kitaplar yarın sizi
Irgatlıktan kurtarır…
Yarın yapma zor işi
Oku, çalış Elif’im…
Olma ırgat bir kişi
Oku, çalış Cengiz’im…
Azdı okuyan-yazan, eski yazı zor idi;
Arapça, Türkçe’mize asla uymuyor idi;
Ona en güzel şekli yine ceddim vermişti;
Lâkin genç dimağları nice yoruyor idi.
Baş Öğretmen ATA’MIZ sayesinde okuduk;
Yeni Türkçe’miz ile bülbül bülbül şakıdık…
Eski yazıyı ise gömdük tarihe!
Baş Öğretmenimizi sevgi, saygıyla andık…
Karlık’tan rüzgâr esiyor
Uçurtmalar havalansın
Kartallar yarış istiyor
Uçurtmalar havalansın
Koşun yavrum, koşun kıra
Koşun yemyeşil çayıra
Koşun, tırmanın bayıra
Uçurtmalar havalansın.
Renklerini iyi seçin
Kâğıdını ölçüp kesin
Kuyruğunu CEM süslesin
Uçurtmalar havalansın.
Doğa: “Neşeleniniz!” der
Bakın; püfür püfür her yer
Durmayın, koşun Mehmetler
Uçurtmalar havalansın.
Kına yakın şu kıza
Olsun kınalı kuzu
Sürme çekin şu kıza
Olsun sürmeli kuzu…
Bir mavi boncuk takın
Aman nazar değmesin
Hilâl kaşlara bakın
Gören maşallah desin
Bin bir pırlanta parlar
Gülümseyen yüzünde
Bir ümit, bir müjde var
Işıldayan gözünde…
Parlasın alnında nur
Erdemli hey hanım kız
Sendeki üstün onur
Kimde var ey canım kız…
Bulutlara “gel” diyen
Hep yağmurları çeken;
Heyelânı önleyen;
Ağacı sev.. Önem ver!
Okulunda kara tahta;
Hatta kalem ve defter;
Sandalya, dolap, masa,
“Bak, ormandan geldik”der.
Elindeki kalemin;
Ağacın dalıydı dün;
Kuşların konduğu gün;
Açmıştı ne çiçekler…
Büyük servettir orman;
Ve bir cennettir orman;
Cümbüş cümbüştür orman;
Şen kuşlar türkü söyler…
“BİR ALLAHIM” adlı kitabından alınmış örnekler
(Saraçoğlu, çok sayıda dini şiir de yazmış, bunları “Bir Allahım” adlı bir kitapta toplamıştır. Dini öğütlerin ağır bastığı bu şiirlerinde kaderci bir anlayışın varlığı da sezilmektedir.)
Nefsine uyan kişi,
Gün gelir olur pişman…
Yaptırır kötü işi,
İçimizdeki düşman…
Kötü kötü yollara,
Kon der eğri dallara,
Musallattır kullara,
İçimizdeki düşman…
Nefsin saldığı yol loş;
Der ki karanlığa koş!
Çirkini gösterir hoş,
İçimizdeki düşman…
Nefsinle savaş; Er’sen,
Dinle vicdanını sen…
Eğer sussun istersen,
İçimizdeki düşman…
Bir kasvet bastı nedense akşam
İstilâ etti