Bağımsızlık Dönemi Özbek Edebiyatı. Анонимный автор
bir olaydır. Okuyucunun gözü önünden gitmeyecek bu tür simgeleri bulmak şairin ince estetik zevki ve yüksek bedii maharetine bağlıdır.5
Bağımsızlık döneminde öne çıkan başka bir eğilim ise din ve tasavvufla ilgili eğilimdir. Bu konuda estetik açıdan yüksek şiirler yazan şairlerden biri Azam Öktem’dir. Azam Öktem (d. 1960 – ö. 2002) “Ziyaret” (1992), “Tereddüt” (1993), “İki Dünya Saadeti” (1998), “Kırkıncı Bahar” (2000) gibi şiir kitaplarıyla bu konudaki boşluğu doldurmuştur.
Asl aybim -
Tekis yo‘lda qoqinmoqdir.
Asl baxtim -
O‘zing ko‘rmay sog‘inmoqdir.
Yeru ko‘kdan mudom izlab
Xato qildim.
Seni topmoq yo‘li
Doim topinmoqdir.
Suçum o ki
Düz yolda da takılmaktır.
Bahtım o ki
Görmeden de özlemektir.
Yer ve gökten aramak da
Yanılmaktır.
Seni bulmanın yolu
Daima tapınmaktır.
Özbek şiirinde modernist eğilimler. Özbek şiir geleneğinde yeni nazım biçimleri ilk kez XX. yüzyılın 80’li yıllarında kullanılmaya başlar. Bu nazım biçimleri edebiyatımıza Rus şairlerinin etkisiyle ve Batı edebiyatından çeviriler sayesinde girmiştir. En iyi örneklerini Bahram Rozimuhammed’in şiirlerinde görmemiz mümkündür. Şairin ilk şiir kitabı “Tavuşsız Kadem” (Sessiz Adım) adıyla 1987 yılında yayımlandı. Ardından “Terekke Yakın Yulduz” (Kavak Ağacına Yakın Yıldız, 1989), “İkki Nur” (İki Nur, 1994), “Devsemen” (1995), “Tinç Gülleydigen Daraht” (Sakin Çiçek Açan Ağaç, 1997), “Kündüz Serhedleri” (Gündüz Sınırları, 1999), “Sayeler Suhbeti” (Gölgelerin Sohbeti, 2006) gibi şiir kitapları yayımlanmıştır. Şiirlerinde ölçü, kafiye, yapısal uyum gibi unsurlar önemsenmez, serbest ölçü kullanılır; fakat kafiye ve ahenk bütünlüğü tümden de şiirden dışlanmış değildir. Şiirlerinde sözcük seçimi ve iç ahenk ön plandadır. Yeni imgeler Bahram Rozimuhammed’in şiirlerinde nerdeyse olmazsa olmaz bir koşuldur. Hayatın içerisinde varolan herşey onun şiirine konu olabilir.
men g‘aroyib mevaman
yolg‘izlik daraxtidan uzilgan meva
yo‘q men erga tushmadim
yer ko‘tarilib keldi men tomon
va bandimdan uzildim qo‘ydim
bir sap-sariq maymun
oq farishta bilan suhbatlashayotgan edi
farishta ko‘rsatkich barmog‘i ila
ishora qilardi osmonga
qiqirlab kulardi maymun
farishta takror va takror
osmonga cho‘zardi ko‘rsatkich barmog‘in
qornini ushlab xoxolardi maymun
farishta uchinchi marotaba jiddiy
so‘z qotdi maymunga
maymun sarosimada
menga qaradi
va o‘sha lahzada
yolg‘izlik daraxtidan uzildim birdan
suhbat shabadasi chirt uzdi meni
g‘aroyib mevaman
yolg‘izlik daraxtining mevasi
ben garip bir meyveyim
yalnızlık ağacından kopmuş meyveyim
hayır, ben yere düşmedim
yer yükseldi bana doğru
ve dalımdan koptum da kaldım
sapsarı bir maymun
ak melekle konuşuyordu
melek işaret parmağıyla
gökyüzünü gösteriyordu
katıla katıla gülerdi maymun
melekse tekrar ve tekrar
gökleri gösteriyor parmaklarıyla
karnını tutarak gülerdi maymun
melek üçüncü defa ciddi şekilde
söz attı maymuna
maymun sersemleşti
bana baktı
ve o lahzada
yalnızlık ağacından koptum ansızın
sohbet esintisi çıt diye kopardı beni
bir garip meyveyim
yalnızlık ağacının meyvesi
Özbek modernist şiirinin usta kalemlerinden biri Fahriyar’dır. Şairin “Ayalgu” (2000), “Geometrik Bahar” (2004) adlı kitapları bu tür şiirin en güzel örneklerini bulundurmaktadır.
Yurak uzlatnishin Yassaviy kabi
Yolg‘onchi dunyoni kechirib yashar.
Yurak-
Usmon Nosirga
hayotligida
Berilgan yakka-yu yolg‘iz mukofot.
Yurak qushdir.
Qafas bilan birga tug‘ilgan
qush.
Patlarini qonga botirib
She’rlar yozar OZODLIK haqida
Yürek inzivada, Yesevi gibi
yalancı dünyayı affedip yaşar.
Yürek -
Osman Nasır’a
hayatteyken
verilen yegane mükafat.
Yürek kuştur.
Kafesiyle birlikte doğmuş
kuş.
Tüylerini kana batırarak
Özgürlük hakkında şiirler yazar.
Fahriyar’ın şiirlerinde ölçü, kafiye, hece birimleri gibi unsurlar pek önemsenmez, serbest ölçü kullanılır. Bununla birlikte kafiye ve iç ahenk düzeni de belli bir biçimde kendini hissettirir. Şiirlerinde sözcük seçimine fevkalâde önem verir. Daha önce Özbek şiir geleneğinde görülmemiş yeni imgeler kullanır. Şiirlerinde konu ve şekil açısından postmodern unsurlar da gözlemlenir.
Bağımsızlık dönemi şiiri konu ve yaklaşım çeşitliliği yönünden de oldukça zengindir. Daha önce yaygın olan mahallicilik, kavimcilik ve benzeri milleti parçalayıcı davranışlar şairlerin de dikkatinden kaçmamıştır. Şairler cedit edebiyatının temsilcileri gibi milleti eğitmek, birlik ve beraberliğe davet etmek gerektiğini düşünmüşlerdir. Ünlü şair Muhammed Yusuf bir şiirinde mahalliciliğin zararından söz eder:
Qo‘ygil Qo‘qoningni, qo‘ygil Surxoning,
Bir tuproq-ku axir, ota makoning…
Aziz vatandoshlar, menga ishoning,
O‘zbekni quritar mahalliychilik.
Deme
5
Nurboy Abdulhakim. Yangi zamon she’riyati: tendensiyalar, izlanishlar. e-adabiyot.uz (09.02.2017).