Samuray Hikâyeleri. Asataro Miyamori
ve sağduyunu takdir ediyorum,” dedi, Hachiya konuşmayı bitirdiğinde. “Ama unutma, başkalarının hislerini bu kadar düşünürsen asla bir şey yapamazsın. O ahmak, yaşlı Shichiroyemon’a gelecek olursak; ondan korkma. Ben senin mutluluğuna gönül verdim ve asla yarım iş yapmam. Ayrıca dileğim Katsuno’ya kalbinin arzuladığını vermek. Fakat yıl sonu çok yakın olduğundan düğünü yeni yıla erteleyeceğiz, sonrasında daha fazla reddetmeyeceksin. Evet, evet, işte böyle yapacağız Hachiya.”
Bunu söyledikten sonra Nobuyuki bir hizmetçi çağırdı ve kısık sesle bir emir verdi. Hemen bir şişe saké ve birkaç kadeh getirildi. Bu odayla yandaki arasındaki fusuma açıldı ve eşikte zarafet dolu hareketlerle çömelmiş, canlı renkli uchikaké, yani elbise giymiş genç ve güzel bir kadın belirdi. Bu, Katsuno’nun ta kendisiydi.
“Arzunuz nedir, lordum?” dedi, önce Nobuyuki’ye sonra da Hachiya’ya saygıyla selam vererek.
“Ah, sen misin Katsuno? Senden bize saké doldurmanı istiyorum. Yakınıma otur, Hachiya; gel, biraz saké içelim.”
“Affedin beni, lordum. İçimden bir ses bana evde ihtiyaçları olduğunu söylüyor, üstelik saat geç oldu. İzninizle hemen eve döneyim.”
“Hayır, hayır, henüz olmaz, Hachiya. Geç olsa da dönmeni bekleyen bir sevdiğin yok tahminimce. Ha, ha! Gel, reddedemezsin. Katsuno, ona bir kadeh saké doldur!”
Hachiya’nın kadehini ağzına kadar doldurdu.
Katsuno çekinceyle tereddüt etse de Nobuyuki emrini tekrar edince şişeyi aldı ve titreyen eliyle Hachiya’nın kadehini ağzına kadar doldurdu. Bakışları buluştu ve ikisi de kıpkırmızı oldular.
“İçtiysen kadehi Katsuno’ya ver,” dedi Nobuyuki.
“Kadehi lort hazretlerine iade etmem uygun düşer.”
“Hayır, ben ondan sonra alacağım. Katsuno’ya ver.”
Hachiya’nın söyleneni yapmaktan başka çaresi yoktu, o yüzden biraz daha saké doldurduğu kadehi nedimeye uzattı; genç kız utangaçlığını yenip onu aldı ve dikkatle yudumladı.
“Bana ver.”
Nobuyuki üç kadeh dolusu içti, ardından sinsice gülerek şöyle dedi:
“Nişan şarap kadehlerini birbirinize vermenize fazlasıyla sevindim! Ha, ha! Sizi içtenlikle kutlarım!”
Genç âşıklar bu iyilik karşısında yere kapandılar ancak o sırada yüksek sesli bir çınlamayla uyarı çanları gecenin sessizliğini deldi ve hepsi dinlemeye başladı.
“Ne olabilir?” diye haykırdı Hachiya, bakmak için shōjiyi5 açtı. Bu soruyu sormaya gerek yoktu; kızıl gökyüzü, hızla yükselen alevler ve düşen bir sürü kıvılcım evde yangın çıktığını belli ediyordu!
“Yangın, lordum! Ve hendeğin yatağındaki çam ağaçlarından en fazla beş chō uzakta. Hemen gitmeliyim!”
“Yangın olduğu su götürmez,” dedi Nobuyuki, aynı şekilde dışarı bakarak. “Senin evinin olduğu yerde değil mi?”
“İzin verin huzurunuzdan ayrılayım, korkarım söylediğiniz gibi!”
“O halde vakit kaybetme! İtfaiye şefine gerekli talimatları bizzat vereceğim!”
Aceleyle teşekkür eden ve lordundan ve Katsuno’dan özür dileyen Hachiya odadan ayrılarak tüm hızıyla eve koştu. Güçlü bir rüzgâr çıkmış; uzun, yaşlı çam ağaçlarının dalları arasından ıslık çalıyor ve boğazı demirden çan giderek daha gürültülü vuruyordu.
Korkularıyla gerçekten yüzleşti. Eve ulaştığında orayı alevlere sarılmış halde buldu! Çalışmak için kullandığı ayrı oda çoktan küle dönmüştü ve yangın ana binaya ulaşmıştı. Bahçedeki ağaçlar da yanıyor, rüzgâr dalları salladıkça kıvılcımlar düşüyordu. Bir grup samuray ve itfaiyeci yangını kontrol altına almak için su püskürterek ve tırmıklarla elinden geleni yapıyordu fakat güçlü rüzgârın öfkesini körüklediği kızgın alevler karşısında pek fayda yoktu. Hachiya çaresizce iç geçirdi lakin oyalanmaya vakit yoktu. Yanan binaya girip mümkünse önemli belgeleri, atalarından kalan hazineleri, ayrıca lordunun verdiği son derece kıymetli hediyeleri kurtarması şarttı.
Süratle ön kapıdan içeri girerken büyük bir çam ağacının gölgesinden karanlık bir şekil fırladı ve kılıcını Hachiya’nın yan tarafına sapladı. Hachiya kendi silahını çekemeden suikastçı kalbine bir darbe daha indirdi ve genç Meclis Üyesi’nin cansız bedeni yere düştü.
Bahtsız samurayın yanmış cesedi mahvolmuş evinin külleri arasında bulundu.
IV
Hachiya’nın ölümünü duyan Nobuyuki dişlerini sıktı, yanındaki Katsuno ise keder içindeydi.
Cesedin yanında Masamuné yapımı muhteşem bir hançer bulundu. Bunu gören Nobuyuki onu tanımanın verdiği memnuniyetle bacağına vurdu zira silah meşhur silahı ağabeyi Owari Lordu Nobunaga, Nobugana’nın meclis üyelerinden biri olan Shichiroyemon’un ağabeyi Gemba Morimasa’ya vermişti. Yani Morimasa onu Schichiroyemon dışında kimseye vermiş olamazdı. Dolayısıyla iki hizmetlisi arasındaki ilişkiyi bilen Nobuyuki’nin, gözde meclis üyesinin hem efendisinin lütfunu hem de gönlünü verdiği kızın ilgisini başkasına kaptıran kıskanç habisliğin kurbanı olduğuna şüphesi kalmadı. Buna ilaveten, yangın gecesi Hachiya’nın mülkünde yakalanan şüpheli bir adam, uzun araştırmaların ardından Shichiroyemon’un azmettirmesi üzerine evi ateşe verdiğini itiraf etti.
Suçunun kanıtlarının güçlü olması sayesinde birkaç şerif tutuklamak için Shichiroyemon’un ikametgâhına gitti fakat sahtekâr hain tehlikenin kokusunu alarak kaçmıştı ve ancak titiz bir araştırmanın ardından komşu vilayet Mino’ya, Saitō Dōzō’ya ait Inaba Kalesi’ne sığındığı öğrenildi.
O-Tora-no-Kata da bu sıralarda ortadan kayboldu ve dedikodulara göre şu anda Gemba Morimasa’nın malikânesindeydi.
Ocağın yedisiydi ve çoğu kişi yeni yıl kutlamalarının tadını çıkarıyordu. Ancak bu mevsim Nobuyuki’ye herhangi bir neşe getirmedi zira hâlâ kara kara Hachiya’nın trajik sonunu düşünüyordu. Kol dayanağına yaslanmış halde düşüncelere dalmışken Katsuno’nun içeri girdiğini fark etmedi, önünde diz çöktüğünde genç kız hâlâ solgun ve sıskaydı.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам
5
Shōji, geleneksel Japon mimarisinde kafes çerçeve üzerine yarı saydam levhalardan oluşan bir kapı, pencere veya oda ayırıcıdır. (e. n.)