Sağlam Çocuklar Yetiştirmek. Harold S. Koplewicz
kötü şeyler duydum. Önce ben bir araştırma yapacağım,” dedi.
Dikkatlice değerlendirmenin önemli olduğunu düşünsem de Claire’in oğluna ilaç vermekten kaçınması, dijital çağda doğrulama yanlılığının kaçınılmaz bir veçhesini gündeme getiriyor. Google ve başka arama motorlarının ebeveynlerin tercihini etkileyen önyargıları güçlendirecek şekilde kullanılmasından bahsediyorum.
Nörobiyolojik kavramlarla konuşmak gerekirse, kendi dünya görüşünüzü güçlendiren bir şeye rastladığınızda beyninizin ödül merkezinde bir dopamin artışı yaşarsınız. Bu onaylanma size iyi gelir ve daha fazlasını istemek de doğaldır. Ama kontrol altına alınmadığında değiştirmesi güç bir bağımlılık halini alabilir. İnternet halihazırda inandığınız şeyleri güçlendirecek şeylerle doludur, bu da size iyi gelir, o zaman neden başka bakış açılarına bakarak kendinize zorluk çıkarasınız ki? İnsanların Google’da soru sorma biçimleri bile onlara istedikleri cevabı verir. “DEHB bir efsane midir?”, “Aşılar otizme yol açar mı?” gibi sorular yazarlar örneğin. Hiç kimse, “Aşılar ile otizm arasında nedensel bir bağlantı olduğunu işaret eden kanıtlara dayalı en güvenilir bilgi nedir?” diye sormaz.
Çocuk ve ergen psikiyatrisi ve psikolojisi alanında büyük kaygılardan biri, ebeveynlerin bilimsel kanıtları incelemesini, güvenilmez bilgi kaynaklarını dinlememesini sağlamaktır. Aşılar ile otizm kaygı yaratan alanlardan biridir. Bir diğer kaygı konusu ise reçete edilen ilaçların yan etkileri, yani “kara kutu uyarıları”dır. Ebeveynler intihar düşünceleri ile antidepresan ilaçlar arasında bir bağ olduğu konusunda dostlarından, arkadaşlarının arkadaşlarından bir şeyler duymuş, bu konuda bir hikâye dinlemiş ya da bir makale okumuş da olabilirler. Ebeveynlerle araştırma yanlılığı ve yanlış bilgilenme hakkında her gün konuşuyorum. Bir araştırma manşetlere taşınabiliyor ve hikâyenin doğruluğu, nasıl haber yapıldığı hiç dikkate alınmadan ebeveynler çocuklarının akıl sağlığı sorunlarının ilaçla tedavi edilmesinden korkabiliyor.
Bir süre önce medya, depresyondan mustarip beş kişiden birinin antidepresan kullanımına rağmen intihar düşünceleri geliştirdiği bulgusuna varılan bir araştırmayı geniş kapsamlı olarak yayımladı. Bazı depresyon hastalarımızın ebeveynleri bu araştırmayla ilgili manşetleri okuduktan sonra adeta çıldırdı. Kendisi de kaygılı biri olan bir anne, “Olabilecekler nedeniyle oğlumun tedavi görmesinden korkuyorum,” dedi. Bahsettiğim tek bir araştırmaydı, hem de tartışmalı bir araştırma. Gerçek şu ki diğer araştırmalar, doktorlar daha az ilaç reçete ettiğinde intihar oranlarının yükseldiğini göstermektedir. Bizim bakış açımıza göre ebeveynlerin, çocuklarını tedavi ettirmezlerse olabileceklerden korkmaları gerekir.
Ebeveynlerin ilaçlara ya da terapiye direnç göstermesi –birçok ebeveyn bozukluğun kendisinden çok tedaviden korkar– akıl sağlığı meseleleriyle ilgili toplumsal bir damgalamadan ileri gelir. Geçmişte çocuklarına ya da kendilerine yapılan müdahalelerle ilgili kötü deneyimler yaşamış olabilirler. Birçok ebeveyn sağlık bakımı sisteminde yolunu bulamıyormuş, ihtiyaç duyduğu ilgiyi göremiyormuş ya da hizmetlere erişemiyormuş gibi görünür. Child Mind Institute’ta bizim görevimiz ebeveynleri tedavinin amaçları hakkında eğitmektir – bazı durumlarda yeniden eğitmektir. Yanlış bilgiler kaygıyı ve tedavi etmekte olduğumuz başka bozuklukları ağırlaştırır. Yan etkileri görmek, hastanın iyiye gidip gitmediğini belirlemek için onu yakından izleriz, bir ekip yaklaşımı içinde ebeveynler ve eğitimcilerle birlikte çalışırız.
Claire, “Daniel’ın DEHB tedavisi görmesine karar vermemi sağlayan şey oğlumu tanımadığımı idrak etmem oldu,” demişti. “Sorunlarını biliyordum ama bir kişi olarak onu tanımıyordum. Yıllarca onun hakkında olumsuz düşündükten, ilişkimizin olabileceği gibi olmadığını öğrendikten sonra farklı bir şey denemeye hazır olduğumu hissettim.” Daniel bir yıl önce tedavi görmeye başladı, bugün devam ettiği sınıf düzeyinde okuyabiliyor, sınıfta rahat oturuyor ve sakarlık yapmıyor. “Bir şeyler döktüğünde artık ona bağırmıyorum. Temizlemesine yardımcı oluyorum ve çabalarını takdir ediyorum,” diyen Claire anlatmaya devam ediyor: “Sonra konuştuğumuz konu ya da birlikte yaptığımız şey her neyse ona dönüyoruz. Muhteşem bir çocuk, bunu söylerken gurur duyuyorum. Bugün onun hayatının gelişimini izlemekten heyecan duyuyorum.”
Çocukluk, çocukların her şeyin mümkün olduğuna inanabildiği ve inanması gereken bir harikalar çağıdır. Ebeveynliğin muhteşemliği de yarattığınız o kişiye bakıp, “Kim bu?” demekte yatar.
Ben de bir büyükbaba olduğum için harikaların sonunun gelmediğini biliyorum. Torunuma bakıp, “Nasıl da güzel bir oğlan çocuğu,” (evet, bir oğlan daha!) diye geçiriyorum aklımdan. Onun güzelliğiyle ilgili bu görüşüm, sokakta insanların annesiyle babasını durdurup aynı şeyi onlara da söylemeleriyle doğrulanıyor.
Dostlarımızın da torunları olmaya başladı, onlar da bana torunlarının ne kadar güzel olduğunu söylüyor, insanlar sokakta durdurup ne kadar güzel bir çocuk olduğunu/olduklarını söylüyorlarmış. Torunlarının fotoğraflarını gösterdiklerinde bütün doğru sesleri çıkarıyorum ama bazen de, “Bu güzel bir çocuk değil ki. Biraz komik görünüyor aslında,” diye düşündüğüm olmuyor değil. Bu yeni büyükanneler ve büyükbabalar çocuklarının yarattığı şey karşısında tıpkı benim olduğum gibi hayrete düşüyorlar. Müthiş olduğunu ileri sürdükleri yavrucakların bebek bezi reklamı seçmelerine katılamayacağını anlamaları biraz zaman alacak.
Hiçbir büyükanneye, büyükbabaya ya da ebeveyne bebekliğin hayran olunası pembe bulutlarını çok görmem. Ama pembe bulutlar dağıldığında, çocuğun sahip olduklarını ve kusurlarını nesnel olarak tanıma sürecini başlatmamız gerekir.
Torunumuzun kim olduğu hakkında ne eşimin bir fikri var ne de benim. Annesi, babası, büyükanneleri ya da büyükbabalarından biri gibi mi olacak, yoksa hiçbirine benzemeyecek mi? Şimdilik sadece altı buçuk kilo. Büyümesi yıllar alacak, o ve biz kim olduğunun gizemini yavaş yavaş çözerken kendisini gösterecek. O kendisini inşa ederken bizler de ona destek olarak, yardım ederek, yol göstererek ve hayret ederek yapı iskelesi kuracağız.
Çocuğunuzu yetiştirirken yeni planınızı hazırlamada kalaslarınızdan yararlanmayı unutmayın.
Sabır
• Olumlu karşıt davranışı güçlendirmeye başlamanızdan sonra yeni davranışların yerleşmesi üç ayı bulabilir. Ama uygulamaya bağlı kalın. Değişiklikler yerleştiğinde yeni normal halini alacak.
Sıcaklık
• Çocuğunuzla asla dalga geçmeyin. Nokta. Çocuğunuzun iyilik ve şefkat bulacağı, güvenebileceği kişi olun.
Farkındalık
• Ağzınızdan çıkanlara kulak verin ve kendi kendinize, “Sadece yanlış olanları mı görüyorum, hep haklı çıkmaya mı odaklanıyorum?” diye sorun. Eğer öyleyse yersiz yargılarınıza dayalı bir planınız olduğunu kabul edip yeni bir plan çizmeye çalışın.
Duygulara Kapılmama
• Öfke ve husumet ebeveynleri ve çocukları olumsuz kalıplara hapseder. Kan basıncınızın yükseldiğini hissediyorsanız sonrasında olumlu bir şey olmayacağını bilin.
İzleme
• Çocuğunuzun yatma vakti ya da ödev rutininin gerçekten düşündüğünüz kadar kötü olup olmadığını görmek için olumlu ve olumsuz bütün davranışlarını izleyin.
4
Sağlam