Zamanın Kalbi. Amy Blankenship
sersem bir görünüme büründü.
Suki ona, suratındaki aptal görüntüyü tokatlayarak yok edip edemeyeceÄini merak edermiÅ gibi bir bakıŠattı, sonra Kyokoâya döndü. âKyoko, birisinin bana eÅlik etmesi lazımâ güldü. âBenimle gelirsin, deÄil mi? Sadece onunla yalnız gitmek⦠çok tehlikeliâ Kyokoâya yalvaran bir bakıÅla baktı.
Shinbeânin sersem görüntüsünden sıyrılıp ona göz kırptıÄını gören Kyokoânun dudaklarının köÅeleri seÄirdi. âSuki, sizlerle gitmeye bayılırım. Böylece Åehvetle kontrolden çıkarsa Shinbeâyi durdurabiliriz.â
İkisi de ona keskin bi bakıŠattı ve Shinbe homurdandı. Kyoko yine gülme krizine girmesine engel olamadı. Bu ikisini gerçekten seviyordu.
Toya gözlerinin köÅesiyle Kyokoâyu izliyordu. Lanet olsun, böyle güldüÄü zaman güzeldi. İçten içe homurdandı. Bu da nereden çıkmıÅtı. Bu düÅünce silsilesinden rahatsız olarak kendisini oturduÄu yere bıraktı. âLanet olsun!â Åimdi onu izlemek için bu gece kulübe gitmesi gerekiyordu. Kız arkasını döndüÄünde hala Shinbe ve Sukiâye gülümsüyordu.
Kyoko gülümserken kalbi bir an için durdu ve kanındaki sıcaklık birkaç derece arttı. Toya, mutlu olduÄu zaman, az önce onu öfkelendirdiÄi haline oranla kızdan daha fazla gücün geldiÄini fark etti. Uzun süredir ilk kez rahatsız hissediyordu.
Kyokoânun gülmesi bittiÄi zaman Sukiâye döndü, âhey, pazartesi hangi derslere gireceÄimi veya bu sorun için nereye gideceÄimi bile bilmiyorum. Nereden öÄrenebileceÄimi biliyor musun?â
Suki cevaplayamadan, bu soruyu onu dikkatle izleyerek Toya cevapladı. âTüm burslu öÄrencilere aynısı verilir. Yani sen, Suki ve Shinbe diÄerleriyle beraber aynı sınıfta olacaksınız. Tek ayrı dersin okulun sahibiyle yapacaÄın olacak.â Sandalyesinde geriye yaslanırken sesi uyuÅuk çıkıyordu.
Kyoko kaÅlarını çattı, âokul sahibi hangi dersi veriyor?â
Bu sefer cevabı ametist gözleri fesatça aydınlanan Shinbe verdi, âhepimiz için farklı bir ders. Bu yüzden herkese ayrı ayrı öÄretiyor. Bize özel yeteneklerimiz konusunda yardım ediyor.â DüÅünceli bir Åekilde geriye yaslandı, sonra sırıtarak ekledi, âsanırım, sen rahibelik güçlerini kuvvetlendiriyor olacaksın.â
Kyoko'nun öfkesi, okul sahibinin kendisinin rahibe olduÄunu nasıl bildiÄini merak ederek tekrar kabardı. Bursta bundan hiç bahsedilmiyordu. Son yıllarını, okul sahibinin kendisine verdiÄi bursun sebebi olan güçleri gömmeye çalıÅarak geçirmiÅti. Biran önce bu sorunun temeline inmek istiyordu.
Kyoko tabaÄına bakarak gergin bir sesle, âbelki bu bir hatadır. Ãniversitenin sahibiyle Åimdi konuÅabilmemin bir yolu var mı?â diye sordu.
Toya gözlerini kıstı. Kyou, bunu sorabileceÄini kendisine söylemiÅti ve dersin dıÅında kimseyi görmek istemese de, Toyaâya eÄer herhangi bir sorusu olursa kızı doÄrudan kendisine getirmesini söylemiÅti.
âNe oldu, korktun mu?â diye iÄneleyici bir Åekilde sordu ve kızın sinirli gözlerinin rahatsız bir öfkeyle doÄrudan kendisininkilere bakmasıyla ödüllendirildi. Demek bu kız kendisiyle baÅ edebileceÄini sanıyordu. Eh, bu bakıÅı Kyou üzerinde denemesini izlemek eÄlenceli olabilirdi. Kyouânun tek bir söz etmeden herhangi birine verebileceÄi korkuyu görmüÅtü.
Toya, âiyi, hazır olduÄun anda seni ona götüreceÄimâ diye yemi yutup yutmayacaÄını merak ederek meydan okudu.
Kyoko bunu duyunca öfkesi biraz azaldı. TabaÄı önünden iterek, adamın blöfünü gerçekleÅtirmesini istemekten mutlu bir Åekilde, âsen hazır olduÄundaâ diye baÅıyla onayladı. Bir kaÅını ona doÄru kaldırdı.
Toya gülerek dikildi, âacelen ne?â Kendisini neyin içine soktuÄunu bilmediÄini düÅünerek, âbunu hissedeceÄi için bu öfkenin önüne geçebilirâ diye kıs kıs güldü.
Kyoko gözlerini kısarak ona baktı, ardından Suki ve Shinbeâye dönerek ayaÄa kalktı. âÄ°Åim bittikten sonra beni almaya gelirseniz sizinle konuÅacaÄım. Odamda bekliyor olacaÄım, sonra bu akÅam için plan yapabiliriz.â Sukiâye göz kırptı, sonra Toyaâya dönerek ifadesiz bir sesle ekledi. âKalmaya karar verirsem.â
Toya hoflayarak arkasını döndü ve Kyoko onun gidiÅini izledi, sonra onu takip ederek diÄerlerine omzunun üzerinden el salladı. Ardından hemen diÄer öÄrencilerin, Toyaânın yolundan ne kadar hızlı çekildiÄini fark etti ve nedenini merak etti. âNeydi o? Okulun kabadayısı mı?â
Kyoko, adama yetiÅmek için koÅarak ona bu memnuniyet hissini vermeyecekti, bu yüzden yürürken kasten geride kalarak acele etmedi. Ona hala biraz öfkeliyken, gözleri Toyaânın poposunda gezindiÄinde neredeyse kızardı. Saçlarının pantolonuna deÄmesini izlemek, bunun altındaki saÄlam yuvarlaklıÄa attıÄı bakıŠonu daha da rahatsız ediyordu. Sinir bozuculuk ve sevimlilik çok korkunç bir bileÅimdi.
Zihninden kafasını sallayıp baÅıboÅ dolaÅan gözlerine lanet ederek onu takip etmeye devam etti. âTahammül edemediÄin birinin sevimli olduÄunu düÅünmek için⦠tamamıyla aptal olmak gerekirâ diye kısık sesle mırıldandı. Åimdiden daha iyi hissederek ârahatsız edici⦠saldırgan⦠ve belki kibirli⦠ama asla sevimli deÄilâ diye sırıttı.
Tuhaf bir Åey hissedip gözlerini yukarı dikti ve kendisininkileri delip geçen karanlık gözlere kilitlendi. Adam merdivenlerin baÅında dikilmiÅ, duvara dayanmıŠbir Åekilde onu izliyordu. Arkasında ve omzularında salınan saçlarında abanoz rengi dalgalar vardı ve geceyarısı rengindeki gözleri derindi. Ãok çekiciydi ama o⦠tehdit altında hissetti.
BakıÅlarını ondan uzaklaÅtırdı. Zümrüt yeÅili gözlerini kaldırıp tekrar ona bakmaya yeltenirken kendi kendine sert bir Åekilde, âKyoko kendine hakim ol. GördüÄün herkesi analiz etmekten vazgeçâ dedi.
"Ä°Åte kampüsteki en güzel kız."
Kyoko, omuzlarının üzerinde güçlü bir kolun dolaÅtıÄını hissetti, ardından bu sabah kendisine odasının yerini gösteren adamın sesini hatırlayarak bakmak amacıyla döndü. Saç uçlarının, nereden geldiÄi belli olmayan bir rüzgar yanaklarını okÅuyormuÅçasına yüzünü gıdıkladıÄını yine hissetti.
Ona