Küçük Prens Türkçe-Osmanlıca-İngilizce-Fransızca. Антуан де Сент-Экзюпери
Semyon’un yanındaydı. Her şey eskisi gibiydi. Mihail hiçbir yere çıkmıyordu, gerekmedikçe konuşmuyordu. Bu kadar yıl içerisinde sadece iki defa gülümsemişti; birincisi Matryona ona yemek verdiği vakit, ikincisi de o beyefendi evlerine çizme siparişi vermeye geldiği gün. Semyon, işçisinden pek memnundu. Nereden geldiğini, kimlerden olduğunu bir daha hiç sormadı, tek korkusu onun bir gün gidecek olmasıydı.
Bir gün hep beraber evde oturuyorlardı. Matryona demirden dökme tencereleri fırına koyuyor, çocuklar divanların üzerinde zıplayarak oynuyorlar, pencereden bakıyorlar, Semyon bir pencerenin dibinde dikiş dikiyor, Mihail de diğer pencerede bir kunduraya ökçe takıyordu.
Çocuklardan biri Mihail’in olduğu divana zıpladı ve onu omzunun üzerinden dışarıya baktı.
“Bak Mihail amca! Küçük kızları olan bir kadın var orada! Buraya doğru geliyorlar, kızlardan biri de topal, gördün mü?”
Çocuk bunu söyler söylemez Mihail işini gücünü bırakıp kafasını kaldırdı ve pencereden sokağa bakmaya başladı.
Semyon çok şaşırmıştı çünkü Mihail daha önce hiç dışarı bakmamıştı, oysa şimdi pencereye dayanmış, kadını ve kızlarını dikkatle izliyordu. Semyon da baktı; gerçekten iyi giyimli bir hanım onlara doğru geliyordu, kürk manto ve yün şalları olan iki kız çocuğunun ellerini tutmuştu. Kızlar birbirlerinin tıpatıp aynısıydı. Tek fark şuydu ki birisinin sol ayağı aksıyordu.
Kadın, verandayı geçti, kapının mandalını bulup kaldırdı, kapıyı açtı ve önce kızları içeri soktu, sonra da kendi girdi.
“İyi günler beyler, hanımlar!” diye seslendi.
“Buyurun, buyurun, içeri girin.” dedi Semyon. “Sizin için ne yapabiliriz?”
Hanım masanın yanına oturdu, kızlar da yanı başında durdular; içeridekilerden ürkmüş, onun dizlerine iyice yapışmışlardı.
“Kızlara baharda giymeleri için deri ayakkabı dikmenizi isteyecektim.”
“Tabii yaparız.” dedi Semyon. “Hiç bu kadar küçük ayakkabı yapmadık ama onlar için seve seve yaparız. Kenarları şeritli ya da düz yaparız, keten astarlar yaparız. Bu benim ustam Mihail.”
Semyon Mihail’e baktı ve onun işini bırakmış dikkatlice kızları incelediğini gördü. Semyon bu duruma şaşırmıştı. Kızlar gerçekten pek sevimlilerdi, siyah gözleri, tombul ve pembe yanakları vardı, kürkleri ve şalları çok şıktı, tamam, ama Mihail’in onları böyle incelemesine pek anlam veremedi. Sanki onları daha evvel tanıyormuş gibi bakıyordu.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.