Tanrı Dağları'nın Zirvesi Aytmatov. Анонимный автор

Tanrı Dağları'nın Zirvesi Aytmatov - Анонимный автор


Скачать книгу
yayımlanmasına Kırgızistan Komünist Partisi yöneticileri izin vermemişlerdi. Çünkü makale baştan sona Stalinizm diktatörlüğünün güçlendiği sıralarda sık kullanılan siyasi suçlama üslubu ile yazılmıştı. Bu üslup 1960’lı yıllarda oldukça eskiyip bir kenara atılmıştı.

      1964 yılı yazında Kırgızistan Yazarlar Birliği “Yıldızlara seyahat” manzumesi için Aalı Tokombayev’in katılımıyla bir açık tartışma toplantısı düzenledi. Bu sefer de manzumeyi savunanlar çoğunlukta, karalayanlar ise azınlıkta kaldı.

      “Yıldızlara seyahat” manzumesini düşüncesi bozuk bir eser olarak çoğunluğa tanıtma çalışmalarından düşündüğü gibi bir sonuç çıkmaması dolayısıyla Aalı Tokombayev, Kırgızistan Komünist Partisi Merkezî Komitesine “Eraliyev’in “Yıldızlara seyahat” isimli manzumesi ile ilgili görüşme ve tartışmaların izlerini gözden geçirerek” adıyla uzun bir mektup yazmaya mecbur kalmıştı. Mektupta temel olarak C. Aytmatov “özgür sanat” prensibini savunan bir insan olarak gösterilmiş, onu, sadece S. Eraliyev’in zararlı manzumesini göğe çıkararak öven makalesi için değil, manzumenin uzun bir özetini ünlü Pravdada yayımlattığı için de sert bir dille suçlamıştı. Mektubun sonunda şöyle bir sonuç çıkarılmıştı:

      Bu manzume hakkındaki dedikodular hâlâ kesilmedi. En üzücü tarafı şu: Kırgızistan’da “özgür sanat”ı savunanların önderi yoldaş Aytmatov manzumenin Pravda gazetesinde hızla yayımlanmasını becerdi ve bu şekilde manzumeye karşı cesaretle eleştiri yapanların sesini kesmek istedi. Ancak karayı ak göstermeye ne kadar uğraşırsa uğraşsın, kara karalığıyla olduğu gibi kalıverir. Cumhuriyetin ideolojik örgütleri, bu örgütler arasındaki Kırgızistan Yazarlar Birliği de Pravda gazetesini görüp bildikleri için insanları aldatan C. Aytmatov’un bu işine öfkeleniyorlar.

      Bu mesele ile ilgili birçok malzemeyi sıkı bir şekilde inceledikten sonra parti itibarım beni hiç sağa sola kaymadan işte bu satırları yazma mecburiyetinde bıraktı. Biz sosyalist realizm metodunun burjuvazi ideolojisinin her türlü izlerine karşı vermekte olduğu mücadeleyi savunuyoruz. Bu mücadele, bizim gibi komünist yazarlardan şu ya da bu eserin Leninci prensip temelinde değerlendirilmesini talep etmektedir.

      Ben temel olarak bu manzume hakkında partinin doğrularını sert bir dille söyleyeceğine, skandalist “özgür sanat” teorisini taşıyanlara ve savunanlara parti tarafından bir darbe vurulacağına inanıyorum.8

      1960’lı yılların ilk yarısında nesir yazan bir grup gencin bazı eserleri ideolojik hataları olan metinler olarak eleştirildi. Genç millî edebiyata daha önceleri yansıtılmayan hayat olaylarını ve yeni betimleme tekniklerini sokmaya çalışan gençlere karşı dogmatik cepheden yapılan hücumu C. Aytmatov sanki kendisine karşı tertiplenmiş bir hücum gibi kabul etti. Bu sebeple o dönem Kırgız edebiyatı ile ilgili yazdığı makalelerde ve yaptığı röportajlarda genç yazarların yeni eserlerini övdü. Bu şekilde kendi taraftarlarının diğer grubun eleştirmenleri tarafından karalanan eserlerini korumak için seferber oldu.

      Yazarlar muhitinde yine bir anlaşmazlık ortaya çıkacağı anlaşıldığında Kırgızistan Yazarlar Birliği’nin yöneticileri nesirci genç yazarların tartışma yaratan eserleri için bir tartışma toplantısı düzenlemeye mecbur kaldı. Bu tartışma toplantısı “Genç Yazarlar Danışma Meclisi” adı ile 1965 yılı mart ayında Bişkek’te gerçekleştirildi. Bu toplantıya Moskova’dan V. Aksenov başta olmak üzere ünlü Rus yazarları çağrıldı. Danışma Meclisine C. Aytmatov da doğrudan katılıp kendi taraftarları ile birlikte “düşüncesi bozuk” şeklinde suçlanan nesrî eserleri koruma altına aldı. Moskovalı yazarlar da bu grubun söylediklerini desteklediler. Bu şekilde Kırgız edebiyatında kendini göstermeye başlayan yenilikçi düşüncelere karşı düzenlenen hücum geri püskürtüldü.

      Yazarlar Birliği’ndeki başka bir anlaşmazlık Ala Too dergisi muhitinde çıktı. Bu derginin başeditörlüğü görevini 1963 yılı Şubat ayından itibaren Olcobay Orozbayev yürütüyordu. O, 1958 yılından beri derginin sorumlu sekreteri (editör yardımcısı) olarak çalışıyordu.

      Teknik Eğitim Lisesi mezunu (sadece meslekî orta eğitimi) olan ve İkinci Dünya Savaşı’na katılan O. Orozbayev (1919 yılında doğdu) bilgisini kendi kendine geliştirmiş, klasik Rus edebiyatından iyi bir eğitim almış, sözün değerini bilen ünlü bir tercüman idi. Adaleti, tarafsızlığı ve bilgisi dolayısıyla birçok kalem arkadaşı ona hürmet ediyordu.

      Bir yılı aşkın bir süre Ala Too dergisinde yöneticilik yapan O. Orozbayev, yayımlanan malzemelerin kalitesini yükseltmek için gücünü harcadı, Kırgız edebiyatına yenilik getiren her türlü metne geniş bir yol açtı. Sonunda, Kırgız dilindeki tek edebî derginin tirajı da itibarı da arttı. Bu sebeple C. Aytmatov’un önderliğindeki grubun baskısıyla Yazarlar Birliği Sekreterliği ve Parti Örgütü O. Orozbayev’in Ala Too dergisine daimî başeditör olarak atanması ricası ile Kırgızistan Komünist Partisi yöneticilerine başvurdu çünkü siyasetle hiçbir ilgisi olmayan böyle bir görev için dahi birisi parti bürokrasisinin izni ile tayin edilmişti.

      Ancak Kırgızistan Komünist Partisi Merkez Örgütü Yazarlar Birliği’nin ricasını cevapsız bıraktı, Ala Too dergisinin başeditörünün atanması işi sürüncemede kaldı. Sonradan anlaşıldı ki Cumhuriyetin parti bürokrasisi bu görev makamını Yazarlar Birliği’nin sekreterlik makamı ile birlikte Ş. Beyşenaliyev için kaymaklı ekmek tatlısı gibi saklıyor, onun Moskova’daki Yüksek Edebiyat Kurslarını bitirip gelmesini bekliyordu.

      1964 Ağustos ayında iki yıl okuduğu Moskova’dan dönen Şükürbek Beyşenaliyev, okumak için gitmesinden sonra kendisi için özel olarak dondurulan sekreterlik makamına ve Ala Too dergisinin başeditörlüğüne Kırgızistan Komünist Partisi Merkezî Komitesi tarafından tayin edildi. Elbette, iki keskin cepheye ayrılarak güç yarıştıran yazarların bir grubuna iki önemli görevi vermesi, Komünist Parti yöneticilerinin yaptıkları büyük bir hataydı. Bu sebeple bu tür bir adaletsizliği C. Aytmatov’un önder olduğu yazar grubu açıkça protesto ederek kavga çıkardı. Hoşnutsuzluklar çoğunlukla Yazarlar Birliği’nin parti örgütü toplantılarında dile getirildi.

      Yazarlar arasındaki durulmayan iç güç yarışı ciddi bir soruna dönüştüğünde Kırgızistan Komünist Partisi Merkezî Komitesi yöneticileri bu meseleye özel bir ilgi göstermişler ve Yazarlar Birliği’nde ortaya çıkan kavgalı durum hakkında Rusça uzun bir bildiri hazırlatmışlardı. Bildiride yazar topluluğunda hizip çatışmaları sonucunda ortaya çıkan kavganın tartışılması ve değerlendirilmesine çalışılmıştı.

      Elbette, kavga ateşinin alevlendirilmesinde üst düzey parti bürokratlarının doğrudan payları olduğu için onların kalemlerinden çıkan bildirinin tarafsız bir içeriğe sahip olması mümkün değildi, ancak, bu resmî belgeye yazarların parti toplantılarında, yine başka edebî tartışma toplantılarında yaptıkları konuşmalardan örnekler alınmıştı. Aşağıda biz bu bildirinin yazarlar arasında o dönemde hüküm süren sorunlu atmosferden somut bilgiler veren bazı parçalarını tercüme ederek vereceğiz:

      Rapor vermek ve tekrar seçim yapmak için düzenlenen parti toplantısında parti örgütünün çalışmaları prensipli bir şekilde tartışılmadı, bu toplantıda konuşulanların çoğu birilerinin övülmesi, birilerinin suçlanması, karşılıklı hakaret ve sataşma şeklindeydi. Hiziplere ayrılma belası yüzünden T. Abdumomunov (Yazarlar Birliği Birinci Sekreteri – S. C.) Kırgızistan Yazarlar Birliği Parti Kolu Bürosu üyeliğine seçilmedi. Parti toplantısında C. Aytmatov, S. Eraliyev, K. Bobulov, T. Adışeva ve diğerlerinin konuşmaları, Ş. Beyşenaliyev’in Ala Too


Скачать книгу

<p>8</p>

Токомбаев А. По следам споров и обсуждений поэмы Эралиева “Путешествия к жизням, к звездам. – Кыргыз Республикасынын Борбордук Мамлекеттик Архивинин саясий документтер бөлүмү – Фонд 56; оп. 4; д. 1500, л. 73 – 80. 78 – б.