Süyinbay Aronulı. Анонимный автор
güç kazandı,
Malum halka ustalığım.
Kızıl rüya gibi tilkinin
İzinden yürüdüm
Dantela gibi dokudum.
Şairlik yoluna düştüğümden,
Mal ile candan kaçındım!
SÜYİNBAY’IN TAZİYESİ
Tezek Töre’nin çok sevdiği oğlu vefat etmiş. Üç gündür yataktaydı. Millet panik içindeydi. Süyinbay’a gelerek: “Han’ımızın öfkesini senin keskin dilin yatıştırabilir, yoksa bizim elimizden ne gelir?” İşte o zaman Süyinbay: “Hoş öyle olsun. Bir konuşalım bakalım,” diye Tezek Töre’ye gelerek şöyle demiş:
Han Tezek, Yiğit Tezek, Tezek Sultan!
Var mıdır ölmeyenler içinde bir can.
Evladını kaybedip ümidi yitirmişsin,
Değil evlat, senden bir gün uçar bu can.
Sözüme kulak as, ey Tezek Han!
Korkar tabi herkes “Ölüm!” dediğin an.
Evladını kaybedip ümidi yitirmişsin.
Ölmeseydi, nere gitti deden Abılay Han!
Abılay’ın vardı otuz oğlu,
Dünya geçip gitti otuzundan.
Otuzlardan birisi Veli Han,
Ağzından dökülen söz dualı Han.
Evladını kaybedip ümidi yitirmişsin,
Ölmeseydi, nerede Nuralı Han!
Sultan Tezek halen kalkmadın mı,
Süyin’in geldi, hala uyandırmadı mı.
Evladını kaybedip ümidi yitirmişsin,
Evlat gittiyse, Allah böyle hüküm etti,
Kadere taş atıp günahtan arıNmadın mı!
Han Tezek yerinden kalkmaz mısın,
Süyin’in geldi, bu tarafa bakmaz mısın!
Evladı aldıysa, ta Allah’ın kendisi aldı.
Yoksa Allah’a karşı başkaldırır mısın?!
O, Allah, değil evlat, seni de alır,
Evvela, ağzında dolanan sözü alır.
Allah, senden korkan Kazak değil,
Süründürüp seni de mezarına alır.
İmanlı olsun evladın öldü ise,
Kim durdurur adamı ecel gelse.
Ulu Cüz’e hükmeden Tezek idin,
Büyük olamaz mısın, elinden gelse?!
İşte o anda Tezek Töre: “Süyincan, hoş geldin! Neden kalkmam ki, tabi ki kalkarım. Benim yerime sahip olacaktı oğlum, ondan dolayı üzüntü içindeyim. Senin kuş gibi öten sesini duyunca daha iyi oldum, şimdi kalkalım bakalım!” diye yataktan kalkmış.
KARDEŞLİK RUHU
Milleti için yaşayanların evlatları,
Gönüllere taht kurarlar her zaman.
Kavga için yaşayanların evlatları,
Kalpleri amansız kırarlar her zaman.
Aynı boydan evladından vazgeçip,
Düşmanın kötülüğüne sahiplenirler.
Kardeşlik ruhları yükselmiş ise,
Yüzlerine bakarak hep yüzleşirler.
Ağlayarak günleri gün eder ise,
Herkesi teselli ederek bütünleşirler.
JAMBIL İÇİN DUA
Jambıl, dua demiştin, ettim senin için,
Mutlu ol, hayatın bereketli olsun, evladım.
Atı vermek yerine dua etti benim için,
Deme öyle dışarıya çıktığında, evladım.
Eninde Süyinbay’ın yerini alarak,
Ağzın şeker-şerbet içsin, evladım.
Japa ise rencide olmasın darılarak,
Bu duama da razı olsun, evladım.
İYİ İLE KÖTÜNÜN FARKI
İyi erkek elinin malikanesi gibi,
İyi kadın milletlerin annesi gibi.
İyi insana kimse yabancı değil,
Sevgi duyar herkese evladı gibi.
İyi erkek sözüne dikkat eder,
Kartalın uçurumdaki yavrusu gibi.
İyi ile kötünüN farkı aynı değil,
İyi erkek kuzu kürkün yakası gibi.
İyi adamın sözünü herkes metheder,
Meyveli, elmalı erikli ağaÇ gibi.
Kötü adamın gönlü görmez, gözü kör,
Yürür öğle vaktinde yoldan saparak.
Belirtisi kim olursa olsun insanlığın,
“İyi benim!” diye övünürler coşarak.
Kötüler yalancıdır, dedikodusu çok,
Milletine fitne sokarlar bölerek.
Yalanlarla beslediği düşmanları çok,
Yanıp tutuşmayan ağacın ekşisi gibi.
Çarpılırlar herkese dövülerek,
İneklerin delirmiş danaları gibi.
Böylelerin yeri yoktur gönüllerde,
Yılkının uyuz olan alaca tayı gibi.
İyi adam milletinin nazlı keçisi gibi,
Halkının kalın yünlü yorganı gibi.
İyi evladın yüzü olur bembeyaz,
Rusların yanmayan ekmeği gibi.
İyi adamın sözü olur edep dolu,
Deveye yakışan hörgücü gibi.
İyi adama büyük küçük herkes iyidir,
Eskiden beri beraber yaşayan dostu gibi.
İyi adam görünür mevsimlik kuşu gibi,
Kötü adam bozkırın yuvarlak taşı gibi.
“Çolaktan salak kötüdür” derler bizde,
Kötüler düzeltemezler hiçbir şeyi.
İyi adam yabancıyı yakınlaştırır,
Yüzleşen iki dağın köprüsü gibi.
Kötüler yalanları yakıştırır,
Günahlarından haberleri yokmuş gibi.
Kaltağa binmiş ise de, er olmaz,
Yakan büyük olsa da, kol olmaz.
Herkes, insandır, herşey mal yine,
İyi ile kötünün huyu aynı olmaz.
Er kadrini elini düşünen
Erler bilir demektir.
Cevahir