Süyinbay Aronulı. Анонимный автор

Süyinbay Aronulı - Анонимный автор


Скачать книгу
adamlar yanan ateşlere attılar.

      Bebeğinden ayrılan anaların feryadı

      Yüreklerini yiğitlerin parçaladılar.

      Jongarlar elimizi tarumar ettiler,

      Erler yollarından sapıp kaybettiler.

      Zorluklara sabredemeyen düşmanların,

      Halkım Kara dağlara doğru firar ettiler.

      Karayoluyla kalabalık göç geliyor,

      Nice atlar sahipsiz boş geliyor.

      Ağıtlardan engin bozkır çağlıyor,

      Onurundan batırlarım ağlıyor.

      Üysin soyunun bir boyu, Şapıraştı,

      Düşmanına acımaz duyguyu aştı.

      O boydan bir oğul var, Er Karasay,

      Parçaladı fırlattığı oku kara taşı.

      Karasay halkı için ata atladı,

      Zulümlere nicelerin dayanmadı.

      Esir olan kızla oğul feryad eder,

      Kötülükler eyleyen zalim düşmandı.

      Karasay öz adına çağrıda bulundu,

      Düşmanları önlerinde yiğit buldu.

      Kazakların uçsuz bucaksız bozkırı,

      Yiğidin kuvvetinden şerefyab oldu.

      Karasay at gönderdi, eli topladı,

      Zulme karşı duracak güç topladı.

      “Erin kini, elin kini olduğu zaman,

      Halkın için kurban ol!” diye topladı.

      Batırından haber alan milleti,

      Dedi ki: “Biz de veririz himmeti.

      Yiğit, elinin onuru değil midir,

      Çıkarın kılıçları, her türlü aleti!”

      Birkaç günde binler erler toplandı,

      Ordu başı, sancaktarı seçerek aldı.

      Karasay’a göndererek Batırşa’yı,

      Kalan asker haberi sonra aldı.

      Batırşa gitti, duyanları aktardı,

      Fecirde Jongar’a saldırmayı planladı.

      Seçilerek yiğitler hazırlandı,

      “Sabah çıksak yolumuz kesilir,

      Başlasın savaş!” diye ok gibi fırladı.

      “Han’ın çadırını yaksak, gerisi kolay,

      Ben saldırınca saldırın, öndedir Karasay.

      Hiç acımayın zulmeden düşmanlara,

      Yakaranlara inanmayın, ciddi olay!”

      Dedi ve Aytuyak atına atladı,

      Dedesi gümüş eyeri taktırdı.

      Çekerek eyerini bir baktı,

      Oğluna dua ederek avuç açtı.

      “Oğlum, Karasay batırım,

      Düşmanına korku batırdın,

      Zaferle şerefyab ol, batırım!

      Feryad edip ağlayan halkının

      Ümidine yalancı olma, altınım!”

      Karasay: “Yolumuz açık olsun!” dedi,

      Babasının dileğini sessizce kabul etti.

      Dedesi Şapıraştı destek verdiği gibi,

      Arkasından koştu aciz kalan milleti.

      Günlerden kanlı bir pazartesiydi,

      Saldırı başladığı zaman fecir idi.

      Tatlı uykuya dalmıştı Kalmaklar,

      Atlarıyla uyuyan arsızları silkiledi.

      Ele geçirdi evvela Hanı,

      Gözyaşına boğdu kağanı.

      Çadırı darmadağınık etti,

      Önüne getirerek dostuyla kadını.

      O gün bugün Şu’dan gitti,

      Kalmak kaçtı, malları itti.

      Kadınlarına bakmaya gücü yok,

      Gelmişti bir zaman herşeyi kirletti.

      Düşmanından kurtulacak zaman doğdu.

      Söndürmek ateşi kolay değil, zaman doldu.

      Senesinde bin altı yüz altmışıncı,

      Karasay’ın adı çıktı, meşhur oldu.

      Büyük çağrıydı Karasay ilk günden,

      O gün bugün Karasay’ın adıdır bilinen.

      Onunla beraber olan erlerin yiğitliği,

      Destan oldu ozanlara dillerden düşmeyen.

      Er Karaş düşmanını ürküttü,

      Ata binen düşmanı öfke püskürdü.

      Karaş deselerdi kimse yanaşmaz idi,

      Böyle yiğitlerin sayesinde ocak tüttü.

      Torunlarıdır Karasay’ın Kaumen ile Devlet,

      Düşmanlara hiçbir zaman olmadılar alet.

      Japek’in gücüne kimse tahammül etmez,

      Düşmanı kaçtı Çin’e doğru yağdırarak lanet.

      Karasay’ın torunları hepsi erler,

      Düşmanlara saldılar neler neler.

      Suranşı ile Saurık’ın babayiğitlikleri,

      Destan olmuş geçmesine rağmen devirler.

      ADALET

      Düşman saldırır halkına,

      Han adaleti sağlamazsa.

      Mallar gibi kovar adamı,

      Uygunsuz yere zorlarsa.

      Ağa düşen balık gibi,

      Çırpınarak çıkamazsın,

      Koruyucunuz olmazsa.

      Güneşi de hep gizler,

      Göğü bulut kaplasa.

      Halka rızıklar yağar,

      Adalete dayansa.

      Uçacak gibi olur atlar,

      Ayağına kimse vurmazsa.

      Düşman diyen yiğitler saf durur,

      Sonuna kadar varmazsa.

      Elin devleti olur mu,

      Birlikte düşmana karşı çıkmazsa.

      Elçiliği bozulmaz,

      Toprağını düşmanından korusa.

      Ağaç ta kurur,

      Yaprak ile kökünde olsa.

      Deniz de kuraklık yaşar,

      Dökülen nehir olmazsa.

      Irmak da coşarak akar,

      Pınarla bulak kaynatsa.

      Süyinbay da gider ansızın,

      Halkım bana duacı olmazsa.

      ZÜMRÜT


Скачать книгу