Doğumunun 100. Yılında Cengiz Dağcı'ya Armağan. Анонимный автор
“ana”larını ve “ana vatan”larını, hatırlatmaya devam ediyor ve edecek…
Sonuç ve öneriler:
• Bünyelerinde ait oldukları milletlerin ve toplumların karakteristik özelliklerini barındıran değerler onların parmak izleri gibidirler (Şahin, 2018: 383). Cengiz Dağcı’nın eserleri de hem Türk milletine ait değerleri hem de evrensel değerleri bünyelerinde barındırmaktadırlar. Cengiz Dağcı’nın eserlerindeki değerlerin eğitim süreçlerine yansıtılması, eserlerinin konuyla ilgili derslerde okutulması Türkiye ve Türk dünyası için zaruret arz etmektedir. Nitekim Cengiz Dağcı, eserlerinde Kırım’da ve Türkistan coğrafyasında yaşanan acıları, göz ardı edilip unutturulmaya çalışılan tarihî gerçekleri, millî, manevi ve evrensel değerleri sanatı, sanatın dilini ve inceliklerini de en güzel şekilde kullanarak dikkatlere sunmuştur. Dağcı’nın eserlerini değerler eğitimi açısından araştırıp inceleyen eserler yazılmalı; yüksek lisans ve doktora tezleri hazırlanmalıdır.
• Cengiz Dağcı, bir insan ömrüne sığmayacak kadar çileli hayatına rağmen Türk edebiyatının en büyük yazarlarından biri olmayı başarmıştır. O eserlerinde Kırım’ı, Kırım’ın yakın ve uzak tarihini, Türkistan’ı, parçalanıp birbiriyle irtibatı kesilen Türk ellerini tek tek dile getirmiştir.
Onun eserlerinin kabul görmesinde, beğenilip okunmasında eserlerinin konularını oluşturan tarihî gerçeklik kadar kullandığı dilin de rolü büyüktür. Dağcı, eserlerinde bağımsızlığın ve özgürlüğün önemini, yurt ve vatan sevgisini aşılamak ve gelecek kuşaklara taşımak için son derece anlaşılır bir dil kullanmış; (kimi yazarlar gibi) dil vasıtasıyla okuyucusuyla kendi arasına mesafe koymamıştır. Yani o, sanat adına, edebiyat adına hayatın gerçeğini ve dünyanın gözleri önünde sergilenen bir dramı görmezden gelmemiş; üzerine düşeni ziyadesiyle yerine getirmiştir. O, iletmek istediği mesajı öne çıkarmak istediği için Türkçeyi en yalın ve en anlaşılır şekilde kullanmayı tercih etmiştir. Ancak yine de Dağcı’nın eserleri son derece zengin bir söz varlığına ve çeşitliliğine sahiptir. Onun eserlerinde geçen hayatın her alanına ait sözcükler, sözcük grupları, özel adlar, farklı disiplinlere ait terimler, deyimler, kalıplaşmış dil ögeleri… üzerinde ayrı bir araştırma ve inceleme yapmayı gerektirecek niteliktedir. Dağcı’nın eserleri söz varlığı açısından konunun uzmanları tarafından ele alınmalı ve bunların bir sözlüğü oluşturulmalıdır.
• Cengiz Dağcı ata dede topraklarından uzakta yaşamak zorunda kalmasına rağmen eserlerini Türkçe (Türkiye Türkçesiyle) yazmıştır. Onun eserlerinin yalnızca bir kaçının farklı dillere çevrildiği bilinmektedir. Ancak bu yeterli değildir. Dağcı’nın kendisinin de eserlerinin de yaşadığı yıllarda Türkiye’de ve Türk dünyasında hak ettiği değeri yeterince gördüğü de söylenemez. Dağcı’nın eserleri Türk lehçelerine aktarılmalı; yaygın dünya dillerine (Rusça, İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça) çevrilmelidir.
• Cengiz Dağcı ile ilgili bugüne kadar bazı anma programlarının, sempozyumların ve panellerin yapıldığı bilinmektedir. Bunların hepsi de birbirinden anlamlıdır ancak yeterli değildir. UNESCO ile irtibata geçip (Türkiye’deki ve Türk dünyasındaki) ilgili kurum ve kuruluşların (YÖK [üniversiteler, enstitüler, merkezler], Türk Üniversiteler Birliği, Türk Konseyi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu [TDK, TTK, Atatürk Kültür Merkezi], TİKA, TÜRKSOY, Yunus Emre Enstitüsü, TÜBA, Türk Akademisi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Maarif Vakfı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı) paydaşlığında 2020 yılının Cengiz Dağcı yılı olarak kutlanabilmesi için çalışmalara başlanmalıdır.
• Biz Türk milleti olarak değerlerinin farkında olmayan, değerlerinin kıymetini bilmeyen (veya değerlerinin kıymetini geç anlayan) bir yapıya sahibiz. Yılmaz bir dava adamı olan Cengiz Dağcı’nın değerini de çok bildiğimiz söylenemez. Nitekim pek çok kimse onun eserlerinin kıymetini ve vermek istediği mesajın önemini ölümünden sonra ancak anlayabilmiştir. Dağcı’nın hem adını ve misyonunu yaşatmak hem de ona olan vefa borcunu yerine getirmek için Türkiye’deki ve Türk dünyasının farklı bölgelerindeki bazı eğitim kurumlarına onun adı mutlaka verilmelidir.
• Cengiz Dağcı’nın eserlerinde vermek istediği mesaj iyi anlaşılmalı; başta Kırım olmak üzere bütün esir Türk ellerinin özgürlüğü ve bağımsızlığı için uluslararası alanda mücadele verilmelidir. Bu bağlamda bütün Türk boy ve toplulukları Kırım Tatarları olmadan Kırım’ın; Azerbaycan Türkleri olmadan Karabağ’ın; Ahıska Türkleri olmadan Ahıska’nın; Uygurlar olmadan da Doğu Türkistan’ın viran olacağını / harabeye döneceğini unutmamalıdırlar (Gökdağ, 2015: 659).
• Türk boy ve topluluklarının tekrar aynı acıları yaşamamaları; birbirlerinin yaşadıklarına kayıtsız kalmamaları; yaşadıkları veya yaşamak zorunda kaldıkları yerlerde farklı sebeplerle asimile olmaları; dillerini, dinleri, etnik ve kültürel kimliklerini kaybetmemeleri için kısacası Türk dünyasının birliği, bütünlüğü, mutluluğu, huzuru ve başarısı için ortak akıl ortak davranışa dönüştürmeli; “Türk Dünyası Vatandaşlığı Projesi” (Alyılmaz; 2015: 69-76; Alyılmaz, 2015: 77-85) hayata geçirilmeli; en azından Gaspıralı İsmail Bey’in gösterdiği hedef doğrultusunda “Dilde, fikirde ve işte birlik” sağlanmalıdır.
KAYNAKÇA
AKÇORAKLI, O- OTAR, I (1996) Kırım’da Tatar Damgaları, Haz. Ü. SEL., Ankara.
ALYILMAZ, C. (2005) Orhun Yazıtlarının Bugünkü Durumu, Ankara.
ALYILMAZ, C. (2010) “Türk Kültürünün Oluşumunda Damgaların Rolü”, Türk Dünyası Mimarlık ve Şehircilik Kurultayı Bildirileri, C III, Ankara, s. 81-87.
ALYILMAZ, C. (2010) “Kipchak Marker in Qobustan” Kırgız Respublikasının Uluttuk İlimder Akademiyasının Kabarları İzvestiya Natsional’noy Akademii Nauk Kırgızskoy Respubliki, 2010/2, Bişkek, s. 117-124.
ALYILMAZ, C. (2015) “Türk Dünyası Vatandaşlığına Doğru” Uluslararası TEKE (Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim) Dergisi International Journal of Turkish Literature Culture Education, http://www.tekedergisi.com/ Volume 4/1, 2015, s. 69-76.
ALYILMAZ, C. (2016) “Gobu”stan’ın Gizemi (“Kıpçaklar”a Giden Yol), Ankara.
ALYILMAZ, S. (2003) Borçalılı Bilim Adamı, Eğitimci, Şair Valeh Hacılar Hayatı – Sanatı – Şiirleri, Ankara.
ALYILMAZ, S. (2015) “Türk Dünyası Vatandaşlığı Projesi” Uluslararası TEKE (Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim) Dergisi International Journal of Turkish Literature Culture Education, http://www.tekedergisi.com/ Volume 4/1, 2015, s. 77-85.
DAĞCI, C. (1997) Ben ve İçimdeki Ben (Yansılar’dan Kalanlar) 5., İstanbul.
DAĞCI, C. (2017) Yurdunu Kaybeden Adam, İstanbul.
DAĞCI, C. (2017) O Topraklar Bizimdi, İstanbul.
DAĞCI, C. (2018) Korkunç Yıllar, İstanbul.
DEVLET, N. (2011) “Cengiz Dağcı’nın Yetiştiği Çevre ve 20. Yüzyılda Kırım Tatarları”, Bellek – İnsan – Eser, Haz. E. Kefeli- N. Sarıahmetoğlu, İstanbul, s. 17-32.
FİSHER, A. (2009) Kırım Tatarları, Çev. E. B. Özbilen, İstanbul.
GOWING, T. (2005) Kırım Savaşı, Çev. G. Demir, Ankara.
GÖKDAĞ, B. A. (2015) “Ahıska