Ali Akbaş Armağanı. Анонимный автор

Ali Akbaş Armağanı - Анонимный автор


Скачать книгу
rel="nofollow" href="#n35" type="note">35 ve “Aral’a Ağıt36 yakan Türk’ün en içli ve en samîmi sesidir.

      O; Türküler gülistanından dost gönüllere deste deste “Armağan37 verendir.

      O; “Eğer mâverâdan gelirse dâvet / Bir ziyâfet gibi gelir şahâdet”38 şuuruna erendir.

      O; “Türk-İslâm Ülküsü”yle tuğrası çekilmiş kelâm ve kalem erbâbı bir asâlet fermânıdır.

      O; “Ben bir deli Türk’üm dilimde türkü”39 diyenlerin duygularının tercümânıdır.

      O; “Gül” gönüllü bir mü’min ve “Vicdânını kaybeden bir devrin vicdânı”dır.40

      O; hatırşinas bir insan, kadirşinas bir ağabey, hudutsuz bir vefâ ve sahilsiz bir sevgi ummânıdır.

      O; her şiiri içli bir destan, sevdâsı vatan ve mefkûresi Tûran olan turkuaz bir nakkaştır.

      O; Türk Dünyası’nın hissiyâtına nigehbân olan “Ağlayan göz gibi buğulu Göygöl”le41 sırdaştır.

      O; şiirlerinin güzelliğinde ve türkü tadında hayırlı, uzun ömürler dilediğimiz ALİ AKBAŞ’tır.

24 Kasım 2022

      ALİ AKBAŞ

      Metin ÖZARSLAN

      Hayatı

      Ali Akbaş, 1942 yılında Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Çatova [Maraba] köyünde doğmuştur. Çatova Köyü İlkokulu ve Elbistan Ortaokulunu bitirdikten sonra Kahramanmaraş Lisesine devam etmiş, burada okuduğu yıllarda edebiyata merak salmıştır. Şairin “Engizek” adlı ilk şiiri, 1955 yılında Kahramanmaraş gazetesinde yayımlanmıştır.

      Kahramanmaraş Lisesinde öğrenci iken bir şiiri ile birincilik kazanmıştır. Bu şiir, Kahramanmaraş Lisesi Marşı olarak kabul edilmiştir.

      Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde yüksek tahsil alan Ali Akbaş, mezuniyetinin ardından 1973-1979 yılları arasında Elbistan, Çayeli ve Adana liselerinde edebiyat öğretmenliği, Gazi Eğitim Enstitüsünde idarecilik yapmış ve Ankara Meslek Yüksek Okulunda çalışmıştır. 1979-1982 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı Film, Radyo, Televizyonla Eğitim Merkezinde radyo programcılığı görevinde bulunmuştur. 1983 yılında Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne araştırma görevlisi olarak geçmiş ve 1985 yılında “Yapalak ve Ekinözü Ağızları” konulu yüksek lisans teziyle bilim uzmanı payesi almıştır.

      Ali Akbaş, yüksek lisansını tamamladıktan sonra Bölüm ’den ayrılmış ve Türk Dili Dersleri Koordinatörlüğü bünyesinde Türk Dili Okutmanı olarak görev almıştır. Okutmanlık yaptığı yıllarda da şiir ve ayrıca çocuk edebiyatıyla uğraşmıştır.

      Bu yılların meyvesi olarak ortaya çıkan verimleri; şiir alanında “Masal Çağı” ve “Kuş Sofrası”, masal alanında “Gökte Ay Portakaldır”, tiyatro alanında ise “Kız Evi Naz Evi” adlı eserleridir.

      Öğrencilik yıllarında çıkardığı Ülküpınarı dergisinden sonra arkadaşları ile birlikte, Divan, Doğuş Edebiyat ve Kanat dergilerini çıkarmıştır.

      Hacettepe Üniversitesi bünyesinde 25 yıl okutman olarak çalıştıktan sonra 1996 yılında emekli olmuştur. Emekli olduktan sonra dışarıdan okutman olarak çeşitli üniversitelerde ders vermiştir.

      2000 yılında, Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesinde görev yapmıştır.

      Evli, 5 çocuk babası ve 6 torun dedesi olan Ali Akbaş, hâlihazırda Avrasya Yazarlar Birliğinin Genel Başkan Yardımcılığı ve Birlik’in yayın organı Kardeş Kalemler dergisinin Genel Yayın Yönetmenliği görevlerini sürdürmektedir.

      Edebî Faaliyeti

      Herhangi bir edebî akıma bağlı olmadan “klasiklerle beslenmeyen yeninin kalıcı olamayacağı ve ancak geçmişten, yani maziden güç alarak yeniyi kurabileceğimiz” anlayışıyla şiirlerini, çoğunlukla hece vezni ve serbest vezinle az miktarda da aruz vezniyle yazmıştır. Ali Akbaş’ın şiirleri, Ötüken, Türk Kültürü, Türk Edebiyatı, Nilüfer, Erguvan, Doğuş, Türk Yurdu, Hisar ve Hamle gibi dergilerde yayımlanmıştır.

      Ali Akbaş’ı çok yakıdan tanıyan Ersin Özarslan’ın ifadesiyle “Ali Akbaş, birinci sınıf bir ‘dilci’dir. Anadolu ağızlarını kullanmada uzman bir kişidir. Kimsenin tercih etmediği konuları işlemiştir eserlerinde. Meftun olduğu bir sanatçı yoktur. Zor yazdığını söyler, ilhamın peşinden koşar. Şiirlerini dostlarıyla paylaşır, kanaatlerini sorar, eserlerini bu şekilde yeniden değerlendirir. Nitelikli dikkatleri, dikkate alan bir tabiatı vardır. Şiir söz konusu olunca tüm değerleri unutur.”.

      Ali Akbaş, şiirlerinde geleneksel malzemeye yer vermiş; bu cümleden olarak masal, efsane, destan gibi anlatmalık ve türkü, mâni ve ninni gibi söyle-melik türleri şiirlerinde kullanmış; ancak şiirinde bunlardan beslenmek yerine giderek hayatımızdan çekilen bu özel ve sözel dokuları hatırda tutmamızı ve bunlarla hafızamızı yenilememizi yeğlemiştir. Dolayısıyla Ali Akbaş, şiirini geleneksel malzemeyle besleyen bir şair olmaktan ziyade geleneksel malzemeyi şiirinde dile getirmeye gayret etmiş bir şairdir. Türk Dünyası, Türklük şuuru, vatan ve memleket sevgisi, millî ve manevi değerler, tabiat sevgisi, sosyal meseleler ve hayata, insana, eşyaya tabiata bağlı mücerret-müşahhas hemen her konuda ve insan-toplum-kültür ilişkisi temelinde, samimi bir üslupla, okuyanı sarıp sarmalayan ve onu içine çeken lirik ve dramatik nitelikli ve fakat oldukça sahici şiirler yazmış olan Ali Akbaş, pek az şiirinde de Korkut Akbaş müstearını kullanmıştır.

      Ödülleri

      Ali Akbaş’ın yaptığı edebî ve kültürel faaliyetler kültür ve sanat çevrelerinde yankı bulmuş ve şaire 1991 yılında Yunus Emre yılı dolayısıyla İstanbul’da gerçekleştirilen XII. Dünya Şairler Toplantısı’nda bir plaket verilmiştir. Aynı yıl “Kuş Sofrası” adlı eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği tarafından çocuk edebiyatı dalında Yılın Şairi seçilmiştir.

      1993 yılında, Kazakistan’ın o dönemde başkenti olan Almatı’da yapılan II. Türk Dünyası Şiir Şöleni’ne davet edilmiş ve burada Mağcan Cumabayulı Ödülü’ne layık görülmüştür.

      2004 yılında, Kosova’da yayımlanan Türkçem çocuk dergisi tarafından Yılın Şairi Ödülü verilen Ali Akbaş, 2005 yılında İtalya’nın Venedik şehrinde düzenlenen 57. Şiir Bianeli’nde, 2007 yılında 20. Moskova Kitap Fuarı’nda ve 2008 yılında Frankfurt Kitap Fuarı’nda Türkiye’yi temsil etmiştir.

      2011 yılında Türk Dünyası Edebiyat Dergileri Kongresi tarafından Türk Dünyası’nda Yılın Edebiyat Adamı seçilmiştir. 2018 yılında, Türk Ocakları Ayvaz Gökdemir Edebiyat Armağanı’na layık görülen şaire, 2019 yılında ise TÜRKSOY 25. Yıl Madalyası takdim edilmiştir.

      Eserleri

      Ali Akbaş, ağırlıklı olarak şiir yazsa da şiir dışında


Скачать книгу

<p>36</p>

Ali Akbaş, Erenler Dîvânında, Tuna, 80

<p>37</p>

Ali Akbaş, Turna Göçü, Armağan, 34

<p>38</p>

Ali Akbaş, Erenler Dîvânında, Cepheden Mektup,702

<p>39</p>

Ali Akbaş, Erenler Dîvânında, Kutlu Taş, 53

<p>40</p>

Cemil Meriç

<p>41</p>

Ali Akbaş, Erenler Dîvânında, Göy Göl, 40 – 43